Meniere Hastalığı
Bu yazıda en çok görülen, iç kulak hastalıklarından biri olan vestibüler hastalıklardan biri olan meniereyi ele alacağız.
Meniere hastalığı, 1861 yılında Prosper Meniere tarafından tanımlanmıştır. 1926 yılında Portman, endolenfatik hidropsa ikincil oluştuğunu öne atmıştır. 1938 yılına gelindiğinde, Hallpike ve Cairns tarafından endolenfatik hidropsun histolojik açıdan bulguları elde edilmiştir. Aynı dönemlerde Dohlman hayvan deneyleriyle endolenfatik enjeksiyon yöntemiyle meniereye benzer özellikte fizyolojik süreç oluşturmuştur.
Meniere hastalığının görülme sıklığı on binde 5-75 arasındadır. Beyaz ırkta ve kadınlarda daha fazla görülebilen bir hastalıktır. Her iki kulak eşit derecede etkilenebilir. Yaşın ilerlemesi hastalığında ilerlemesine yol açabilir.
Meniere hastalığının en sık görüldüğü belirtileri:
Fluktuan (uğultu, çınlama, dolgunluk ve ataklar sırasında ortaya çıkan ve atak sonrasında düzelen “fluktuan” adı verilen işitme kaybı yaşanması durumudur) sensörinöral işitme kaybı,
Ataklar halinde saatler süren vertigo,
Tinnitus,
Kulakta dolgunluk,
Kulakta basınç hissi,
Otofoni (hastanın kendi konuşmasını kulağında duyması),
Tumarkin krizi (bilinç kaybı olmaksızın ani düşmeler),
Meniere Nasıl Oluşur?
Endolenfin, endolenfatik aralıkta birikmesi, reissner ve baziler membranı germesi sonucu endolenfatik aralığı perilenfatik aralığa doğru genişletmesidir.
Endolenf miktarındaki artışın iki yolu vardır. Birincisi endolenf üretiminde artış, ikincisi ise endolenf emiliminde azalma ile olur.
Meniere'de Atak Döngüsü Nasıl Gerçekleşir?
Endolenf, membranöz labirentte biriktiği zaman, membranöz labirentte genişleme olur. Bu genişleme beraberinde membranöz labirentin çeşitli yerlerinde yırtılmaların gerçekleşmesine neden olur.
Perilenfatik aralığa, endolenf akımı gelir ve baş dönmesi atakları ortaya çıkar. Yırtılan membran onarıldığı zaman endolenf ile perilenf sıvısı iyon dengesi sağlanır ve baş dönmesi atakları son bulur.
Meniere Hastalığı Nedenleri:
Viral enfeksiyonlar,
Diyet,
Genetik,
Vasküler Faktörler,
İyon dengesindeki değişimler,
İmmün mekanizmalar,
Glikoprotein mekanizmasındaki değişimler sayılabilir.
Meniere Bulguları:
Spontan epizodik vertigo atağı,
Fluktuasyon (dalgalanma) gösteren sensörinöral işitme kaybı,
Pulsatif (nabız atışıyla beraber kulakta duyulan çınlama) tinnitus,
Kulakta dolgunluk,
Kulakta basınç hissi,
%2 oranında tumarkin krizi (bilinç kaybı olmadan ani düşmeler) görülebilir.
Meniere Hastalığının Özelliği:
Baş dönmesi nöbetler halindedir. Ani ve şiddetli olarak başlar. Hasta ayakta durmakta, oturmakta dahi güçlük çekmektedir. Vertigo rotatuar karakterdedir. Soğuk terleme, baygınlık hissi, bulantı ve kusma vertigoya eşlik edebilir. Nöbetlerin süresi dakikalardan saatlere kadar uzanabilir.
Fluktuasyon ve progresyon özellikte sensörinöral tip işitme kaybı görülür. Sese karşı hassasiyet vardır. Erken evrelerde tek taraflı ve alçak frekansları tutar, ilerleyen evrelerde flat (düz) tip odyograma dönüşür. Total işitme kaybı nadir görülür.
Meniere Sınıflandırması:
Olası (possible),
Olması mümkün (probable),
Kesin (definite),
Mutlak (certain) olmak üzere dört gruba ayrılmıştır.
Hastalığın teşhisinde anamnez iyi bir araçtır. Meniereli hastanın ilk teşhisinde, saatler süren vertigo atakları, tinnitus ve işitme kaybı semptomları göze çarpmaktadır.
Dehidratasyon/Gliserol Testi:
Odyometrik ölçümün ardından, oral (ağız) yolla gliserol alınır. 1,5 ve 3 saat aralıklarla odyometrik inceleme yapılır. Saf ses işitme eşiklerinde 2 ya da daha fazla frekansta 10 dB kazanç ya da konuşmayı ayırt etme skorunda %10 ya da daha fazla düzelme varsa test sonucu pozitiftir. Pozitif test sonuçları meniere için tanısaldır. Gliserol testi pozitifse, işitme fluktuandur ve meniere erken evrededir.
[VestibuloCochlear (Vestibüler & Koklear), İşitme & Denge Bilimi'ne Hizmet Eden Topluluk için Oluşturulmuş, Deneyimsel ve Sonuçsal Bir Projedir.] [Odyometri & Odyoloji Camiası için Özgün Notları, Tasarımları & Derleme Makaleleri İçerir.]
Anahtar Kelimeler